Yöneticim Medya

Osmanlı'da Kozmetik Ürünleri ve Güzellik Anlayışı

Osmanlı'da Kozmetik Ürünleri ve Güzellik Anlayışı

Osmanlı İmparatorluğu’nda güzellik ve bakım kültürü hem halk arasında hem de saray çevresinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu anlayış, yalnızca dış görünüşle ilgili olmayıp; temizlik, sağlık, estetik ve sosyal statüyle de doğrudan ilişkilendirilmiştir. Kaynaklara göre, Osmanlı kadınları ve erkekleri, güzelliklerini korumak ve vücutlarını temiz tutmak amacıyla doğal malzemelerle hazırlanmış kozmetik ürünlerine başvurmuşlardır.

Saray kadınlarının güzellik rutinleri, devrin en zarif ve zengin kozmetik uygulamalarını yansıtır. Topkapı Sarayı arşivlerinde yer alan belgeler, haremdeki kadınlar için getirilen gül yağı, misk, amber, günlük (bir çeşit reçine), lavanta suyu ve benzeri malzemelerin saray mutfağı veya eczanesinde özel olarak hazırlandığını ortaya koyar. Nil Sarı'nın "Osmanlı’da Tıp ve Güzellik" çalışması, bu ürünlerin sadece hoş koku yaymak için değil, aynı zamanda cildi beslemek, saçları güçlendirmek ve yaşlanmayı geciktirmek amacıyla da kullanıldığını belirtir.

Osmanlı'da güzellik anlayışı büyük ölçüde İslam kültüründen de etkilenmiştir. Temizlik, ibadetin bir parçası olduğundan, bedensel bakım günlük yaşamın doğal bir yönü olarak görülüyordu. Bu bağlamda, hamam kültürü de kozmetiğin önemli bir tamamlayıcısıydı. Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde İstanbul’daki hamamlar detaylı biçimde anlatılır ve bu hamamların sadece yıkanma yerleri değil, aynı zamanda kadınların güzellik ürünlerini uyguladığı sosyal merkezler olduğu vurgulanır.

Osmanlı kadınları cilt beyazlatmak için kurşun içeren krem ve merhemler kullanmaktaydı. Ancak bu ürünler, uzun vadede sağlığa zarar verdiğinden dolayı modern araştırmalar tarafından eleştirilmektedir. Buna karşın, badem yağı, susam yağı, gülsuyu ve zeytinyağı gibi doğal ve faydalı malzemelerle hazırlanan losyonlar da yaygın olarak kullanılmıştır. *Hekim Şerefeddin Sabuncuoğlu’nun tıp kitabı "Cerrahiyyetü’l-Haniyye" de saç dökülmesine, cilt lekelerine ve vücut kokusuna karşı kullanılan doğal reçeteler detaylı şekilde yer almaktadır.

Kına da önemli bir kozmetik ürün olarak öne çıkar. Hem saç hem tırnak süsleme amacıyla kullanılan kına, aynı zamanda antiseptik özelliği nedeniyle sağlık için de tercih edilmiştir. Saçları siyah renge boyamak için ise ceviz kabuğu ve Hint kınası gibi malzemeler kullanılmaktaydı. Kaş ve kirpiklerin belirginleştirilmesinde sürme, göz çevresine çekilen is karasıyla estetik bir görünüm elde edilmekteydi.

Şer’iye sicilleri ve dönemin kadın mektuplarında da bu tür ürünlerin alım-satımına dair kayıtlar vardır, kadınların bu ürünlere ulaşmak için pazarlardan ve gezici satıcılardan faydalandığı anlaşılmaktadır. Özellikle İstanbul’da kurulan büyük pazar yerleri, doğal kozmetik ürünlerinin ticaretinde önemli bir yer tutmuştur.